• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • TÜRKELLİ DERNEK
    • Hoş geldiniz.
    • TÜRKELLİ DERNEK
    • Gurbettekilerin mekanı
    • TÜRKELLİ DERNEK
    • Yanınızdaki dost
    • TÜRKELLİ DERNEK
    • Sıla hasreti çekenlerin sitesi
    • TÜRKELLİ DERNEK
    • Sizi de bekleriz.
    • TÜRKELLİ DERNEK
    • Gelin bir çay içelim.
    • TÜRKELLİ DERNEK
    • Destekleyin büyüyelim.
    • TÜRKELLİ DERNEK
    • Gücümüze güç katalım.
 
Aidat Borcu Sorgulama
Site Haritası
Üyelik Girişi
FACEBOOK SAYFAMIZ
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam72
Toplam Ziyaret525605

Hakkımızda

Coğrafya

Trabzon ili, Beşikdüzü ilçesinin güney batısında yer alan, Eynesil, Ören beldesi , ören deresi ile Trabzon-Giresun sınırını oluşturan beldemizin doğusunda oguz deresi bulunmaktadır. Beldemiz oğuz köyleri ile birlikte geniş bir arazi üzerine kurulmuştur. Denize kuzeye doğru dik iki sira tepe üzerindedir. Orman örtüsü zengindir. Kestane, karaağac, kızılağaç, çam(gürgen)ana bitki türleridir. bunlara ilaveten çay ve fındıkta bulunur.

Ekonomi

Oğuz köyleri yaşamaya elverişli arazi üzerindedir. Fındık ,çay ve mısır ana ürünlerdir. Bunun yanı sıra dağınık şekilde her türlü meyve yetiştirilir. Son yıllarda fındığın malüm durumu ( ticari )sebebiyle kivi yetiştirme konusunda da oldukça ilerlenmiştir. Hayvancılık eski gücünü kaybetmiştir. 10.000 in üzerinde nüfusun büyük çoğunluğu köy dışında işçi, memur,iş adamı olarak yaşmakta ancak köyle olan bağlantılarını devam ettirmektedir.

Eğitim

Oğuz köylerinde okuma yazma oranı yüksektir. Cumhuriyetten önce ilk mektebi ve mahalle mektepleri oğuz köyleri, 1928'den hemen yeni yazı ile öğretime başlamış, okulun adı da "Oğuz-Türkelli ilk Mektepi" olmuştur. Üç yıllık eğitim veren bu okulda, Oğuz köy grubunun dışında komşu köy çocukları da okumuşlar, aldıkları üç yıllık diplomalarla Beşikdüzü veya Eynesil ilk okullarına devam ederek ilköğretimi tamamlamışlar. Şu anda Türkelli beldemizde "Türkelli İlköğretim Okulu" adında bir tane okul vardır.  Ne yazık ki köy nüfusunun aşırı göç vermesinden dolayı 2007 - 2008 öğretim yılında okul öğretime kapanmıştır.

Tarihi

Oğuz Köy grubu, "Oğuz" un 24 boyundan "Çepni" boyuna bağlı Küçük bir aşirettir. Anadolu'ya gelişleri diğer Çepni boyları gibi Selçuklu'lar döneminde başlamıştır.

Bazı rivayetlere göre Horasan'dan gelerek Kürtün,Harşit vadisi bu yörelere yerleşmişler;

Bazı rivayetlere göre de Suriye üzerinden karamana gelmişler. Karaman Beyliği ortadan kaldırıldıktan sonra bu yöreye gelmişlerdir.

Bir rivayete göre 1071 Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra zafer sevinci ile askerlerin çoğu serbest bırakılmıştı. Karamanoğullarının Türkelli Taifesi'nden Mehmet Fıkıh bey 1071 yılı sonlarına doğru Gümüşhane toprağında Dorul Kazası üstünde Kadirga Yaylasının şimdiki Oğuz obası denilen yerde yerleşmiştir. Mevsim icabı şiddetli yağışlar ve soğuklar nedeniyle barınma zorluğu yaşayan Mehmet Fıkıh Beyin oğulları eşyalarını 1400 koyun, keçi, sığırlarını ve atları ile çobanları Kısa Taifesinden Yusuf oğlu Resul'ü de birlikte alıp 860(1445) yılında Oğuzların yanına , yani şimdiki Türkelli de bulunan güvende suyunun sol arkasına konaklamışlardır. Daha sonra Yayla Bey'in küçük kızı Safiye'yi çobanları Yusuf oğlu Resul'e vermişler ve şimdiki Resullü Köyünün bulunduğu yere 876 (1461) yılında ayırmışlardır. Böylece Resul, Hamza (Hamzalı) ve Yayla (Yaylalı) Beylerden ayrılmış olur.

Bu rivayetten de anlaşılacağı gibi şimdiki beldemiz yerleşkesinde ilk oturanların Oğuzlular olduğu, daha sonra ise Karamanoğullarından Türkelli Taifesi mensuplarının tarihçesinde bildirildiği gibi "Güvende suyunun sol tarafına oğuzluların yanına yerleşmiştir" ibaresi Türkelli Taifesi mensuplarının, beldemize sonradan yerleştiği anlaşılmaktadır. Geniş toprakların sahibi olan oğuz aşireti topraklarına OĞUZ, Türkelli Taifesi mensuplarının yoğun olduğu yere de TÜRKELLİ, adı ile anıldığı,  zamanla da yerleşkemize  OĞUZ-TÜRKELLİ  olarak anıldığı akla gelmektedir.  

Bu rivayetlerden önce ikincisi üzerinde durmak gerekir. Yani Suriye üzerinden Karaman'a yerleşmeleri ve Karaman Beyliği'nin yıkılmasından sonra Oğuz aşiretinin bu yöreye gelme söylentisi tarihi gerçeklere Oysa oğuz aşireti, Trabzon'un fethinde Fatih'in yanında yer almıştır. Ayrıca, Oğuz köylerinin Kadırga Yayla Davası ile ilgili Topkapı Sarayı'nda araştırma yapılırken, Trabzon'un Fethinden önce oğuz aşiretinin Erzincan'ın "Kaz gölü" adı verilen yöresinde yaşadıkları ortaya çıkmıştır. Bütün bunlara rağmen , Karamandan geldiğimizi düşünsek bile , Osmanlı ile Barışık olan ve ona savaşta yardım eden oğuz aşireti neden bu yörelerdeki Osmanlı toprağına değil de Akkoyunlu Devleti'nin toprağı olan Kaz gölüne yerleşmişlerdir. İşte bu sorulara yanıt bulmak zorlaşmaktadır. Karamandan çıkan bir aşiretin, orta ve doğu Anadolu üzerinden kaz gölüne gelmeleri o dönemde zor bir olaydır. Çünkü Anadolu birliği henüz sağlanmamış;aşiretin izlediği yol boyu savaşın ve anarşinin olduğu yerlerdir. Böyle küçük bir aşiretin bu yol üzerinde yok olması içten bile değildir.

Birinci rivayet(söylenti) yani Oğuz aşiretinin Kuzey doğudan güneye inmeleri, önce kaz gölüne,Sonra Kadirga 'ya yerleşmeleri söylentisi akla yatkındır.Kars yöresinde bu gün yaşmakta olan Türk boyları ile Oğuz aşiretinin gelenekleri ,töreleri,adetleri birbirine çok yakındır. Kaldı ki coğrafi açıdan çok yakın olan kuzey doğu Anadolu'dan Kaz gölü'ne gelmek daha kolaydır. Ayrıca 600 yıldır bu yörede yaşayan Oğuz aşireti, Konya-Karaman gibi stepleri aramamışlar, Erzurum -Kars gibi engebeli arazileri benimsemişler ve sevmişlerdir. Burada dikkat edilmesi gereken diger bir husus da Osmanlı yönetimi karamanoğulları ile pek iyi anlaşamadığı da bilinmektedir. Bu nedenle karamanoğllarını sınır ve uç bölgelere yerleştirmeleri o dönemin politik davranışlarındandı. Belli ki Karamanığullarından olan  Türkelli Taifesi de bu davranış neticesi bölgeye yerleştirilmiş de olabilir.

Günümüzde bazı sülaleler, atalarının değişik yerlerden geldiklerini iddia etmektedirler. Bu çok doğaldır. Çünkü Anadolu'nun çeşitli yörelerinden türlü nedenlerle göç eden aile grupları (üç -beş çadır) ,güçlü ve padişahlar tarafından korunan Oğuz aşiretine sığınmışlar ve zamanla aşiretin bir parçası haline Zaten bugünkü oğuz köyünün bulunduğu yere geldiklerinde, burada daha önce yerleşmiş olan ve aslında kafkaslar'dan gelen pontuslular vardır. Sonuçta islamiyeti kabul eden pontuslularla Oğuz aşiretine mensup olanlar karışıp kaynaşmışlar ve günümüzün Oğuz köylülerini oluşturmuşlardır. Eski tapu kayıtlarından ve kızıl çukur mevkiinde bulunan ormandaki eski mezarlardan bu durum açıkça anlaşılmaktadır.

Erzincan yöresinde bulunan kaz gölü, Oğuz aşiretinin bilinen ilk yerleşim yeridir. Daha çok hayvancılıkla geçinen aşiret için,geniş otlakları bulunan bu yöre çok uygundur. Fakat bir taraftan uzun Hasanın askerleri diğer taraftan Rum-Pontus askerleri, aşireti sık sık rahatsız etmekte, çobanlarını dövmekte ya da öldürerek hayvanlarını ellerinde almaktadırlar. Bu talan içinde zorlukla yaşayan aşiretine eline tarihi bir fırsat geçer: Trabzon'un Fatih tarafından fethin de rivayetlere göre Oğuz aşireti, bu savaşta 500 atlı ile Fatihin yanında yer alırlar ve Trabzon'un fethinde büyük yararlıklar gösterirler. Fatih bu yardımı karşılıksız bırakmaz ve bugün yayla olarak kullanılan kadirgayı, köy olarak Oğuz aşiretine verir. Otlukbeli savaşına katılan Oğuz aşiretine Fatih Sultan Mehmet ,"kaz gölü"nü yayla ve otlak olarak verir. Kadırgada ne kadar belli olmayan Oğuz aşireti, kışların çok sert geçmesi sonucu, Padişaha başvurarak değişik ve iklimi yumuşak bir köy yeri isterler. Bugün Beşikdüzü'nün batısında, "ağasar deresi"ile başlayan "yobol" ve yöresini, padişah , Oğuz aşiretine köy olarak tahsis eder, Kadırga yı da yayla olarak tahsis eder. Bu olaydan sonra kaz gölü ,rivayetlerde bile yoktur. Zaten çok uzakta kalan kaz gölüne, aşiretin Yobol'dan gitmesi artık zorlaşmıştır.

Yobol , güzel bir yerdir,iklimi ılımandır fakat kalabalık olan oğuz aşiretine dar gelmektedir. Otlak yoktur. Ayrıca rivayetlere göre aşiret içinde salgın hastalıklar başlamıştır. Daha geniş ve otlağı bol olan bir yerleşim alanı için tekrar padişaha giden Oğuz aşiretine,günümüzde üzerinde yaşadığımız ve 4 köyü bulunan arazi köy olarak verilir. Yine kadirga yayla olarak tahsis edilir.

Trabzon'un fethine,Oğuz aşiretinin katılması, Kadirganın köy, kaz gölünün yayla olarak verilmesi; bilahare Yobol'u köy olarak verilmesi ve nihayet bugünkü topraklara yerleşim, Topkapı Sarayı arşivlerinde kayıtlıdır. Bunların dışında bilgiler daha çok rivayetlere dayanmaktadır.

Oğuz aşiretinin ilk olarak, Anbarlı ve Kutluca köylerinin Oğuz köyüne bakan yamaçları ile Oğuz köyünün bu köylere bakan yamaçlarına, yani oğuz deresi vadisine yerleştiği söylenir. Bu durum doğruysa Anbarlı ve Kutluca köylerinin oğuz köyünün birer parçası olduğu söylenebilir. Zamanla vadiden düzlüğe çıkarlar.

Aşiret beyi'nin çadırı ,bugün, Türkelli Beldesi'nin ortasında, belediye binasının (yeni belediye binasının) olduğu yerdedir. Adı da "Kazan Düzü" dür. Fakirlere, misafirlere verilen yemeklerin yapıldığı bu düz arazide devamlı yemek kazanları kaynadığı için kazan düzü adını almıştır. Aşiretin yönetildiği yerdir. Yani oğuz köyü ilk olarak Türkelli beldesinin olduğu yerde kurulmuştur. Zaman içinde gerek dışarıdan katılımlar gerek nüfusun artmasıyla,günümüz Resullü, Dolanlı (eski adı aruz) ,ve Çakırlı arazilerine yerleşim olmuş, aşiret genişlemiştir.

19.yüzyıl Sonlarına kadar tek köy olarak yaşayan oğuz Aşiretinin yönetimi zorlaşınca, Muhtarlık, 2 yıl Türkellide, birer yılda Resullü ile arasında kalmak şartıyla ama tek köy olarak yönetilmiş; Cumhuriyetten sonra, Türkelli, Resullü ve Aruz köyleri olarak üç köye ayrılmıştır. Daha sonra dolanlı ve Çakırlı ikiye bölünmüş, böylece Oğuz köylü, bir belde ve üç köy haline gelmiştir. Türkelli daha sonra isim değiştirerek Oguz adını almıştır.

Takvim
Saat
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Hava Durumu
SON DAKİKA

REKLAM

TARİHTE BUGÜN
Tarihte Bugün
radyo sitene ekle